Saklı güzellikler ile dolu zengin Kapadokya Coğrafyası beni şaşırtmaya devam ediyor. Üstelik 4 yıldır en az 16 kez yanından geçtiğimiz Nevşehir-Avanos karayolunda bugün gördüklerim karşısında bakakaldım.
Yaklaşık olarak karayolunun 10. Kilometresinde durarak drone ile yol kenarında ki ilginç dikili taşları çekmek istediğimde: taştan yeryüzüne yapılmış devasa bir şekil gördüm. Biz daha henüz şaşkınlığımızı atamadan bir tane daha gördük. ve bir tane daha…
Nedir bu şekiller?
Daha sonrasında hemen araştırmaya koyulduk. Sonradan isminin Karadağ olduğunu öğrendiğim dağın farklı noktalarına yapılan ve hakim tepelerden görülebilen bu ilginç şekiller meğer Kapadokya’da Avustralyalı heykeltıraş Andrew Rogers tarafından 2007 ve 2009 yılında yapılmış.
Andrew Rogers 16 yıl içerisinde, 7 kıtada, 13 ülkede, 48 taş yapıttan oluşan eserler bırakmış. Eserlerini yaparken 6700 kişiye (çoğunluğu bölgedeki köylüler olduğu biliyor) istihdam sağlamış. Andrew’in yaptığı bu eserlerin 450 km yükseklikten görülebildiği söyleniyor.
Dünyada “Kainata taşlarla fısıldayan adam” olarak da bilinen Rogers: Kapadokya’da insanın tarihteki kültürel gelişimi ile bölgenin değerlerini yansıtan çalışmasında “At, Kibele heykeli, seten taşı (düven taşı), melek yüzlü kuş, hayat ağacı, çift gövdeli tek başlı aslan, taş devri ve ilk tapınak” adını verdiği heykeller bulunuyor.
Kainata Fısıldayan adam 13 ülkede eser bırakmış olsa da güzel ülkemize Kapadokya’ya eser bırakarak bence en doğru seçimi yapmış. Eserler ulaşılması zor konuma yapılmış ve yanına gidilse bile kuş bakışı bakılmadığı sürece şekli anlamak zor. Bu yüzden Balon Turizminin yoğun yaşandığı ve Dünya’nın dört bir yanından yoğun ziyaretçi alan Kapadokya’da doğru bir seçim… Buradan evrene fısıldamış olur bence 🙂
Bir kez daha Drone’un insan yaşamına çok farklı bir perspektif kazandırdığını. Bilimsel araştırma ve keşif alanında da çok faydalı bir icat olduğunu yaşayarak öğrenmiş bulunmaktayım. Eğer tam o noktada uçuş gerçekleştirmeseydim daha önce 16 kez yanından geçtiğim muhteşem eserleri göremeyecektim…
Sabırla okuduğunuz için teşekkür ederim.
Ali KÖRÜK
