Gezilecek Yerler

Aşkın Ruhu: İshak Paşa Sarayı

Ağrı / Doğubayazıt

Türk mimarisinin en güzel örneklerinden, bir sanat şaheseri olan İshak Paşa Sarayı, dünyanın ilk kalorifer tesisatı döşenen sarayıdır… Sarayın ayrıca su ve kanalizasyon sistemi de bulunuyor. 18. yüzyıl Osmanlı Mimarisi’nin en belirgin ve seçkin örneklerinden olduğu kadar, sanat tarihi yönünden de değeri büyük. Birleşmiş Milletler’in dünyada güneşin doğuşu ve batışının en güzel izlendiği yerler listesinde de yer alıyor.

Fotoğrafçıların Doğal Stüdyosu

Sarayın yapımında kullanılan kesme taşlar kızıl rengine yakın olduğu için ‘gün batımına’ doğru ziyaret ettiğiniz zaman eşsiz fotoğraf kareleri yakalayabilirsiniz.

7.600 metrekarelik alan üzerine kurulu sarayın inşası 99 yıl sürmüştür.

Rivayete göre, İshak Paşa, Ağrı Dağı’nın kudretinden ve büyüklüğünden nefret edermiş. Ağrı’da kendinden daha büyük bir şey olmadığına inandığı için yaptırdığı sarayın pencerelerini de Ağrı Dağı’na bakmayacak şekilde tasarlatmış. Ağrı Dağı’nın yakınında, Doğubeyazıt’ın beş kilometre uzağında, sarp kayalar üzerine kurulmuş olan İshak Paşa Sarayı; Fars, Selçuklu ve Osmanlı Mimarisi’nin özelliklerini birleştiren bir yapıdır. İstanbul Topkapı Sarayı’ndan sonra son devirde yapılmış sarayların en ünlüsü ve Osmanlı İmparatorluğu’nun Lale Devri’ndeki son büyük anıt yapısıdır.

Dış avludan iç avluya kemerli tak şeklinde büyük bir kapıdan giriliyor.

Kartal yuvasını andıran 116 odalı bu saray aslında türbesi, cami, surları, iç ve dış avluları, divan ve harem salonları, koğuşları ile İshak Paşa Sarayı, saraydan öte bir külliyedir. Eskiden sarayın olduğu yer, sarayın tam ortada bulunduğu bir yerleşim merkeziydi. Ova tarafında evler, diğer yanlarda camiler, mezarlık ve diğer yapılar vardı. Fakat bu yapıların hepsi yıkılmıştır. Saray son yıllarda yapılan tamirat ile tamamen yıkılmaktan kurtarılmıştır.

7.600 metrekarelik alan üzerine kurulu sarayın inşası 99 yıl sürmüş. Yapımı 1685’de Doğubeyazıt Sancak Beyi Çolak Abdi Paşa tarafından başlatılmış, onun oğlu Çıldır Valisi İshak Paşa ve torunu Mehmet Paşa tarafından 1784’te bitirilmiştir. Kesme taştan yapılan sarayın doğu cephesindeki portali kabartma ve süslemeleriyle Selçuklu sanatının özelliklerini yansıtır. Saray, iki avlu ve bu avluda bulunan yapılar topluluğundan meydana gelmiştir. Camisinin kubbeleri Türkistan kubbeleri gibidir. Saray, Topkapı Sarayı’nı andırır, kapıları ise Selçuklu stilindedir.

Hamam sisteminden esinlenmiş bir kalorifer sistemi

Sarayı sanat tarihi açısından değerlendiren ilk kişi, bir dönem Robert Kolej’de sanat ve mimarlık tarihi dersleri veren İngiliz akademisyen Godfrey Goodwin… Saray ile Divriği Ulu Cami ve Darüşşifası arasındaki benzerliklere dikkat çeken Goodwin, 1971’de yayınladığı A History of Ottoman Architecture adlı çalışmasında, İshak Paşa’da hamam sisteminden esinlenmiş bir kalorifer sistemi olduğunu da ilk kez bulgulayan kişi olmuştur.

Bunu doğrulayan tanıklık, 1979’da saray bekçisi olan Şefik Ertuğrul’un kendinden önceki bekçi olan babasından yaptığı aktarım. Buna göre, birinci avluda bakırdan yapılmış büyük bir kazan ve metal borular varmış, ama bunlar 1. Dünya Savaşı sırasında kaybolmuş.

Yapının saray bölümü iki kattan oluşuyor. 366 oda bu iki kat içinde yer alıyor. Her odada taştan yapılmış ocaklar bulunuyor. Taş duvarlardaki boşluklar bütün yapının merkezi bir ısıtma sistemine sahip bulunduğunu gösteriyor. İlginçtir ki, bundan dört asır önce yapımına başlanan sarayda ısıtma sistemi merkezidir. Belirli bir yerde ısıtılan suyun sıcaklığı, kanallarla tüm odalara ulaştırılmış ve sarayın ısıtılması sağlanmıştır. Cami bölümünün ısıtılması ise aynı yöntemle yerden ısıtma şeklindedir.

Sıcak hava, ikinci avlu altında bulunan bir ocakta üretilerek, duvarlar içine yerleştirilmiş pişmiş toprak borularla sarayın belli bazı bölümlerine gönderilmiş ve özellikle haremi, Beyazıt’ın karlı kış gecelerinde ısıtmış. Bu kalorifer sistemi camide, medresede, tören salonunda ve haremde kullanılmış. Zemine döşeli künk borularda dolaşan buhar ya da sıcak havayla işleyen sistem sarayın bütün odalarına ulaşmamış. Hizmetkar Odası gibi yerlerde birer ocak var.

Sarayı dolaşırken kalorifer tesisatının bir bölümünü birinci avluda; toprak boruların içinde bulunduğu kanalları Harem Bölümü’nde görmek mümkün.

Harem bölümü

Hat Sanatıyla Donatılmış Duvarlar

50X15 metre alanı kapsayan sarayın Harem Dairesi iki katlı, diğer bölümleri tek katlı idi. Günümüzde ikinci kat tamamen yıkılmış durumda. Saraya ancak doğudaki tepeden açılan bir kapıdan giriliyor. Diğer tarafları 20-30 metre yükseklikte sağlam duvarlarla çevrili. Kapıdan, önce dış avluya giriliyor. Dış avlunun etrafında uşak ve seyis odaları ve tavlalar bulunuyor. Dış avludan iç avluya kemerli tak şeklinde büyük bir kapıdan giriliyor. İç avluda çeşitli odalar ve koğuşlar bulunuyor. Ortadaki Harem Dairesi’nin duvarlarında İshak Paşa’yı öven yazılar bulunuyor. Kapının iki yanında iki aslan heykeli yer alıyor. Divan Odası (Toplantı Salonu) ise 20X30 metre ölçülerinde… Duvarları ve tabanı taştan… Duvarları Türk hat sanatının örnekleriyle, sülüsle yazılmış ayet ve beyitlerle süslüdür.

Sarayın ikinci avlusundaki türbe, kesme taştan yapılmış. Bu sekizgen türbe, Selçuklu türbe mimarisi geleneğinin tipik örneği olan kümbet şeklinde ve iki katlı. Duvarları geometrik motiflerle süslü. Bu türbede Çolak Abdi Paşa, İshak Paşa ve yakınları yatıyor.

Drone Pilotunun Gözünden İshak Paşa Sarayı

Drone görüntüler “İskender Film” isimli youtube kanalına aittir.

Sarayın Efsaneleri

İshak Paşa Sarayı hakkında birçok efsane bulunuyor. Anlatılanlara göre; saraydaki zindanlar içeri girildiğinde bir ışık oyunu saçıyor, suçlunun işlediği suçun oranına göre, çok ışıklı veya az ışıklı bir zindanda cezasını çekiyormuş. Bir diğer rivayet ise, sarayın etrafındaki dağlarda yaşayan köylülerin sağdıkları sütün, muazzam bir yer altı tesisatı ile saraya ulaşması ve çeşmelerinden süt aktığıdır.

İshak Paşa Sarayı Ziyaret Saatleri ve Günleri

İshak Paşa Sarayı’nda diğer saraylarda olduğu gibi yaz ve kış dönemi ziyaretçi kabul politikası uygulanmaktadır.

Nisan ile Ekim tarihleri arasında açılış saati 08.00 kapanış saati 19.00 olarak belirlenmiştir. 03 Ekim ile 14 Nisan tarihleri arasında ise açılış saati 08.00 kapanış saati 17.00’dır. Pazartesi günleri bu saray ziyarete kapalıdır.

Sarayın giriş ücreti ise 6 TL olarak belirlenmiştir. Bunun dışında Müzekart sahipleri burayı ücretsiz bir şekilde gezebilirken sarayda Müzekart satışının yapılmadığını da hatırlatalım.

İshak Paşa Sarayına Nasıl Gidilir?

İshak Paşa Sarayı’na ulaşabilmek için öncelikle Ağrı’ya ulaşmalısınız. Ağrı’nın Doğubayazıt ilçesinde bulunan bu saraya ulaşmak için;

Ağrı şehir merkezinden E-80 karayolunu kullanarak, yön tabelalarını takip edip Doğubayazıt ilçesine öncelikle ulaşmalısınız. Doğubayazıt ilçe merkezinden öncelikle Ağrı Caddesi ardından sağa dönerek Rıfkı Başkaya Caddesi üzerinde yer alan yön tabelalarını takip ederek İshak Paşa Sarayı’na kolayca ulaşabilirsiniz.

networksherlocked

"Hayatta kalanlar, türlerin ne en güçlüsü ne de en zekisidir; hayatta kalanlar kendini değişime en çok uydurabilenlerdir."

İlgili Makaleler

Bir Cevap Yazın

Başa dön tuşu